‘İNSAN YARATICILIKTA KENDİ KÜLTÜRÜNDEN VE FARKLI KÜLTÜRLERDEN ÇOK BESLENİYOR’
Yurtbay Seramik’in, sektörün profesyonelleriyle gerçekleştirdiği Podcast’lerin ardından mimarlık dünyasının başarılı isimlerini ağırladığı ‘’Mimarın Yolculuğu’’ programı YouTube kanalında izleyiciyle buluşmaya başladı. Pelin Olgun moderatörlüğünde mimarlığa dair her şeyin konuşulacağı Mimarın Yolculuğu programının ilk konuğu SDB Mimarlık kurucusu Sibel Dalokay oldu.
Mimarların deneyimlerinin ve anekdotlarının yer aldığı serinin ilk bölüm konuğu SDB Mimarlık kurucusu Sibel Dalokay, Pelin Olgun’un sorularını yanıtladı. Sibel Dalokay’ın mimarlık mesleğinin küçüklük hayali olduğunu söyleyerek başladığı keyifli söyleşide mimarlıktan yapı malzemelerine, projelerden yeni yapıların nereye doğru evrildiğine, seramiğin mimarideki öneminden Zeki Yurtbay Tasarım Yarışması’na kadar birçok konu konuşuldu.
Mimarlık mesleğini küçük yaşta seçmesinde mimar olan babasının büyük rol oynadığını söyleyen Dalokay, doğduğu evin alt katındaki babasına ait mimarlık ofisinin ve bu dünyanın kendisi için büyülü olduğunu ifade etti. Babasından çok şey öğrendiğini belirten ODTÜ Mimarlık Fakültesi mezunu Dalokay, babasını çok erken yaşta kaybettiğini sonrasında onun ayak izlerinden mimarlığı keşfetmeye çalıştığını ve mimarlık yolculuğuna nasıl başladığını anlattı.
‘FARKLI KÜLTÜRLER VE COĞRAFYALAR BENİ BESLİYOR’
Mezun olduktan sonra üç yıllık bir yurtdışı deneyimi olan Dalokay, o dönemlerde biraz zorlansa da bazı kapıları açma fırsatı bulduğunu ifade etti. Farklı bir kültürde ve dilde hiç tanımadığınız bir ülkede olmanın, mesleği icra etmeye çalışmanın biraz da cesaret gerektirdiğini söyleyen Dalokay ‘’Fransızca eğitimimin olması İsviçre’de Fransızca konuşabiliyor olmam büyük fayda sağladı. Orada deneyimlediğim birkaç bakış açısını hiçbir zaman unutmadım. Mesleğe atılır atılmaz yurtdışındaki mimarlık ofislerinde çalışma fırsatı bulduğum için şanslı olduğumu düşünüyorum. Üç yılın ardından işime Türkiye’de devam ettim ama yurtdışı projelerim hep oldu. Fırsat oldukça da yurt dışına gitmeye çalışıyorum. Farklı kültürleri ve coğrafyaları görmeye, tanımaya hep ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. İnsan yaratıcılıkta hem kendi kültüründen hem de farklı kültürlerden besleniyor’’ dedi.
1995 yılında SDB Mimarlık’ı kuran Dalokay, Pelin Olgun’un ‘Bir projede odak noktası nedir?’ sorusuna, ‘Öncelikle o projeyi iyi anlamak, sonrasında projenin tüm etaplarını doğru bir şekilde yönetebilmek, proje hayata geçene kadar takip etmek gerekiyor’ diye yanıtladı. Birçok farklı projenin yanı sıra kurumsal projelere de imza atan Dalokay, geçtiğimiz yıl büyük bir finans kurumu ile başladıkları ve hala sürdürdükleri projeyi şöyle anlattı.
‘’Artık çalışma mekanları da başka bir ortama evrildi. Odalar, koridorlar yerine daha ortak mekanlarda çalışmak ve esneklik aldı. O mekanda çalışanların doğa ve çevre ile daha harmanlaştığı, çalışmanın dışında başka aktiviteleri de yapabildikleri ortamları tasarlar olduk. Kurumsal mekanlara biraz renk kattık. Renk katmayı iki anlamda söylüyorum hem projenin kendisine hem de gerçek anlamda mevsim renklerini kullanarak renk kattık. Öncesinde mekana daha konservatif, tutucu bir gözle bakan işverenler de siz onlara daha farklı ve ihtiyaçlarına cevap verecek dinamik mekanlar tasarladığınızda memnun kalıyorlar. Tasarladığınız proje her ne olursa olsun birçok faktör de devreye giriyor tabii. Mekanın iyi aydınlatılması, iyi havalanması, bulunduğu çevre ile iyi ilişkilendirilmesi, ihtiyaçlara doğru cevap vermesi gibi. ‘’
YAPILAR VE SERAMİĞİN KULLANIM ALANI
Pelin Olgun’un sorusu ile; mekanlarda seramik kullanımındaki değişim ve gelişim hakkındaki düşüncelerini dile getiren Dalokay, seramiğin uzun yıllardır yapı sektörünün temel malzemelerinden biri olduğunu söyledi. Dalokay, gelişen teknolojiler ile seramiğin daha farklı ve büyük ebatlarda, daha farklı sır teknikleri ile üretildiğinden seramik üzerine bambaşka bir dünya kurulduğundan söz etti. Seramiğin artık duvarı, zemini ya da tavanı yok diyen Dalokay, ‘’Seramik kullanımında o tasarımın neresinde ve ne ölçüde nasıl bir ürüne ihtiyaç duyduğunuz önemli. Projenin neresinde seramiği bağdaştırıp, proje ile bütünleştiriyorsanız ona göre kullanılması doğru oluyor’’ şeklinde yorum yaptı.
Genç tasarımcılar için de başarılı olma yolunda önerileri bulunan Dalokay, hem eğitim hem sonrasındaki sürecin epey çaba gerektirdiğine dikkat çekti. Bu işi severek yaptığınızda önünüze çıkan zorlukları çok daha rahat aşabilme yetiniz olur diyen Dalokay, ‘’Seviyorsanız merak edersiniz, daha çok araştırırsınız, vakit ayırırsınız, kendinizi geliştirirsiniz, işte tüm bunlar sizi başarıya götürür’’ sözleriyle gençlere başarıya giden yolun püf noktalarını verdi.
TASARIM YARIŞMASI GENÇLER İÇİN MOTİVASYON KAYNAĞI
Zeki Yurtbay Tasarım Ödülleri ile ilgili de yorum yapan Dalokay, ‘’Yapı sektörünün önde gelen firmalarının ileride mimarlık hayatına adım atacak gençlere böyle bir destek veriyor olması bu desteği bir yarışma modelinde yapması çok kıymetli. Bir markanın o dönemin ihtiyaçlarına ışık tutması, tasarım alanı üzerinden gençlere hayaller kurduruyor olması gerçekten çok değerli. Yurtbay, böyle bir çalışma ile gelecek kuşaklara destek oluyor. İyi yapılan bir şeyi ödüllendirerek genç meslektaşları motive ediyor’’ dedi.
Olgun’un İstanbul için düşüncelerine cevap veren Dalokay, ‘’İstanbul kimi zaman heyecan verici, kimi zaman yorucu ve zor bir şehir. Benim için her zaman keşfedecek bir şeylerin çıktığı bir şehir aynı zamanda. Farklı ve önemli de. Umarım bizler de hak ettiği önemi ve değeri bu şehre verebiliriz’’ diyerek anlattı.
Devam eden projeleri hakkında da detaylı bilgiler veren, her projesi için farklı bir heyecan duyduğunu dile getiren Sibel Dalokay, son dönemlerde ilgisini çeken mimarlar ve mimari yapıları da konuştu. Danimarkalı mimar Dorte Mandrup’ın ilgisini çektiğini belirten Dalokay, üç yıl evvel Danimarka’da bir sergideyken daha yakından inceleme fırsatı yakaladığı Mandrup’ın işleri için büyük bir hayranlık duyduğunu söyledi.
Söyleşinin kayıtları, Yurtbay Seramik YouTube kanalından izlenebilir:
https://youtu.be/TK3-me-j1U4
Yurtbay Seramik’in, sektörün profesyonelleriyle gerçekleştirdiği Podcast’lerin ardından mimarlık dünyasının başarılı isimlerini ağırladığı ‘’Mimarın Yolculuğu’’ programı YouTube kanalında izleyiciyle buluşmaya başladı. Pelin Olgun moderatörlüğünde mimarlığa dair her şeyin konuşulacağı Mimarın Yolculuğu programının ilk konuğu SDB Mimarlık kurucusu Sibel Dalokay oldu.
Mimarların deneyimlerinin ve anekdotlarının yer aldığı serinin ilk bölüm konuğu SDB Mimarlık kurucusu Sibel Dalokay, Pelin Olgun’un sorularını yanıtladı. Sibel Dalokay’ın mimarlık mesleğinin küçüklük hayali olduğunu söyleyerek başladığı keyifli söyleşide mimarlıktan yapı malzemelerine, projelerden yeni yapıların nereye doğru evrildiğine, seramiğin mimarideki öneminden Zeki Yurtbay Tasarım Yarışması’na kadar birçok konu konuşuldu.
Mimarlık mesleğini küçük yaşta seçmesinde mimar olan babasının büyük rol oynadığını söyleyen Dalokay, doğduğu evin alt katındaki babasına ait mimarlık ofisinin ve bu dünyanın kendisi için büyülü olduğunu ifade etti. Babasından çok şey öğrendiğini belirten ODTÜ Mimarlık Fakültesi mezunu Dalokay, babasını çok erken yaşta kaybettiğini sonrasında onun ayak izlerinden mimarlığı keşfetmeye çalıştığını ve mimarlık yolculuğuna nasıl başladığını anlattı.
‘FARKLI KÜLTÜRLER VE COĞRAFYALAR BENİ BESLİYOR’
Mezun olduktan sonra üç yıllık bir yurtdışı deneyimi olan Dalokay, o dönemlerde biraz zorlansa da bazı kapıları açma fırsatı bulduğunu ifade etti. Farklı bir kültürde ve dilde hiç tanımadığınız bir ülkede olmanın, mesleği icra etmeye çalışmanın biraz da cesaret gerektirdiğini söyleyen Dalokay ‘’Fransızca eğitimimin olması İsviçre’de Fransızca konuşabiliyor olmam büyük fayda sağladı. Orada deneyimlediğim birkaç bakış açısını hiçbir zaman unutmadım. Mesleğe atılır atılmaz yurtdışındaki mimarlık ofislerinde çalışma fırsatı bulduğum için şanslı olduğumu düşünüyorum. Üç yılın ardından işime Türkiye’de devam ettim ama yurtdışı projelerim hep oldu. Fırsat oldukça da yurt dışına gitmeye çalışıyorum. Farklı kültürleri ve coğrafyaları görmeye, tanımaya hep ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. İnsan yaratıcılıkta hem kendi kültüründen hem de farklı kültürlerden besleniyor’’ dedi.
1995 yılında SDB Mimarlık’ı kuran Dalokay, Pelin Olgun’un ‘Bir projede odak noktası nedir?’ sorusuna, ‘Öncelikle o projeyi iyi anlamak, sonrasında projenin tüm etaplarını doğru bir şekilde yönetebilmek, proje hayata geçene kadar takip etmek gerekiyor’ diye yanıtladı. Birçok farklı projenin yanı sıra kurumsal projelere de imza atan Dalokay, geçtiğimiz yıl büyük bir finans kurumu ile başladıkları ve hala sürdürdükleri projeyi şöyle anlattı.
‘’Artık çalışma mekanları da başka bir ortama evrildi. Odalar, koridorlar yerine daha ortak mekanlarda çalışmak ve esneklik aldı. O mekanda çalışanların doğa ve çevre ile daha harmanlaştığı, çalışmanın dışında başka aktiviteleri de yapabildikleri ortamları tasarlar olduk. Kurumsal mekanlara biraz renk kattık. Renk katmayı iki anlamda söylüyorum hem projenin kendisine hem de gerçek anlamda mevsim renklerini kullanarak renk kattık. Öncesinde mekana daha konservatif, tutucu bir gözle bakan işverenler de siz onlara daha farklı ve ihtiyaçlarına cevap verecek dinamik mekanlar tasarladığınızda memnun kalıyorlar. Tasarladığınız proje her ne olursa olsun birçok faktör de devreye giriyor tabii. Mekanın iyi aydınlatılması, iyi havalanması, bulunduğu çevre ile iyi ilişkilendirilmesi, ihtiyaçlara doğru cevap vermesi gibi. ‘’
YAPILAR VE SERAMİĞİN KULLANIM ALANI
Pelin Olgun’un sorusu ile; mekanlarda seramik kullanımındaki değişim ve gelişim hakkındaki düşüncelerini dile getiren Dalokay, seramiğin uzun yıllardır yapı sektörünün temel malzemelerinden biri olduğunu söyledi. Dalokay, gelişen teknolojiler ile seramiğin daha farklı ve büyük ebatlarda, daha farklı sır teknikleri ile üretildiğinden seramik üzerine bambaşka bir dünya kurulduğundan söz etti. Seramiğin artık duvarı, zemini ya da tavanı yok diyen Dalokay, ‘’Seramik kullanımında o tasarımın neresinde ve ne ölçüde nasıl bir ürüne ihtiyaç duyduğunuz önemli. Projenin neresinde seramiği bağdaştırıp, proje ile bütünleştiriyorsanız ona göre kullanılması doğru oluyor’’ şeklinde yorum yaptı.
Genç tasarımcılar için de başarılı olma yolunda önerileri bulunan Dalokay, hem eğitim hem sonrasındaki sürecin epey çaba gerektirdiğine dikkat çekti. Bu işi severek yaptığınızda önünüze çıkan zorlukları çok daha rahat aşabilme yetiniz olur diyen Dalokay, ‘’Seviyorsanız merak edersiniz, daha çok araştırırsınız, vakit ayırırsınız, kendinizi geliştirirsiniz, işte tüm bunlar sizi başarıya götürür’’ sözleriyle gençlere başarıya giden yolun püf noktalarını verdi.
TASARIM YARIŞMASI GENÇLER İÇİN MOTİVASYON KAYNAĞI
Zeki Yurtbay Tasarım Ödülleri ile ilgili de yorum yapan Dalokay, ‘’Yapı sektörünün önde gelen firmalarının ileride mimarlık hayatına adım atacak gençlere böyle bir destek veriyor olması bu desteği bir yarışma modelinde yapması çok kıymetli. Bir markanın o dönemin ihtiyaçlarına ışık tutması, tasarım alanı üzerinden gençlere hayaller kurduruyor olması gerçekten çok değerli. Yurtbay, böyle bir çalışma ile gelecek kuşaklara destek oluyor. İyi yapılan bir şeyi ödüllendirerek genç meslektaşları motive ediyor’’ dedi.
Olgun’un İstanbul için düşüncelerine cevap veren Dalokay, ‘’İstanbul kimi zaman heyecan verici, kimi zaman yorucu ve zor bir şehir. Benim için her zaman keşfedecek bir şeylerin çıktığı bir şehir aynı zamanda. Farklı ve önemli de. Umarım bizler de hak ettiği önemi ve değeri bu şehre verebiliriz’’ diyerek anlattı.
Devam eden projeleri hakkında da detaylı bilgiler veren, her projesi için farklı bir heyecan duyduğunu dile getiren Sibel Dalokay, son dönemlerde ilgisini çeken mimarlar ve mimari yapıları da konuştu. Danimarkalı mimar Dorte Mandrup’ın ilgisini çektiğini belirten Dalokay, üç yıl evvel Danimarka’da bir sergideyken daha yakından inceleme fırsatı yakaladığı Mandrup’ın işleri için büyük bir hayranlık duyduğunu söyledi.
Söyleşinin kayıtları, Yurtbay Seramik YouTube kanalından izlenebilir:
https://youtu.be/TK3-me-j1U4